Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

Darova (Kechrokambos): Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerinde Bir Köyün Hikâyesi

Kızderbent'li mübadillerin 1924 öncesi yaşadığı yer Darova'sı 📜 Darova (Kechrokambos) – Tarihî Arşiv Kayıtlarıyla Bir Köyün İzleri Darova (Yunanca eski adıyla Kechrokambos – Κεχρόκαμπος ), Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde birçok belgede adı geçen önemli bir yerleşimdir. Suç kayıtlarından nüfus hareketlerine, mübadele yıllarına ve askerî görevlere kadar geniş bir yelpazede belgelerde yer almıştır. Hatta 1691 tarihli Osmanlı tahrir defterinde, bölge halkı “Evlad-ı Fatihan piyadeleri” olarak kaydedilmiştir. Darova, bugün adını belki sadece yerel haritalarda duyduğumuz bir köy olsa da, geçmişte Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait belgelerde sıkça yer almıştır. Suç kayıtlarından idarî yazışmalara, mübadele süreçlerinden askeri yerleştirmelere kadar birçok başlıkta karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde yer alan Osmanlı ve Cumhuriyet arşiv belgeleri ile 17. yüzyıldaki bir tahrir defterinden elde edilen bilgiler d...

Kızderbent’in Tarihi ve Büyük Han: Bir Dağ Köyünün Osmanlı'dan Günümüze Yolculuğu

Kızderbent Tarihi ve Büyük Han
Kızderbent Tarihi ve Büyük Han

Kızderbent, Hersek ile İznik arasında, tarihi oldukça eski olan ve yalnızca Hristiyanların yaşadığı dağlık bir köydür. Günümüzde Türkiye topraklarında yer almakta olup, eski ismi olan "Kızderbent" hâlâ kullanılmaktadır. Bu yerleşim, Kocaeli ilinin Karamürsel ilçesine bağlıdır.

Kızderbent halkının kökeniyle ilgili anlatılar, hem sözlü geleneklere hem de tarihi belgelere dayanmaktadır. Bu anlatılara göre, Konstantinopolis’in fethinden (1453) birkaç yıl sonra, Ohri ve çevresinden bazı aileler Bitinya bölgesine, yani bugünkü Kocaeli topraklarına göç etmişlerdir.

Göç eden bu aileler, Bizans dönemine ait olduğu bilinen ve sonradan Tekeli Mehmet Paşa tarafından onarılan büyük bir hanın çevresine yerleşmiştir. Bu han, o dönemde Konstantinopolis’i Bağdat’a bağlayan ve günümüzde Arnavut kaldırımı olarak bilinen tarihi cadde üzerinde yer alır. Hanın varlığı, köyün gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Fevzi Çakmak camisinin bulunduğu yerde büyük bir han bulunmaktaydı
Fevzi Çakmak camisinin bulunduğu yerde büyük bir han bulunmaktaydı

Konumu itibariyle farklı kültürlere ve milletlerden gelen insanlara ev sahipliği yapan Kızderbent, tarih boyunca önemli bir geçiş noktası olmuştur. Osmanlı döneminde, bu önemli hanın korunması amacıyla, Osmanlı Devleti tarafından köy halkına özel görevler verilmiştir. Özellikle posta gönderilerini soygunlardan korumak üzere, kadın ve erkeklerden oluşan yirmi kişilik bir muhafız birliği oluşturulmuştur.

Bir gün bu muhafızlar ile eşkıyalar arasında çıkan çatışmada bir kız çocuğu hayatını kaybeder. Onun cesareti, padişaha iletilir ve bunun üzerine köy halkına bir fermanla özel imtiyazlar tanınır. Bu imtiyazlar arasında vergi muafiyeti, silah taşıma izni ve hanın mülkiyeti yer almaktadır.

Bu kahraman kızın anısını yaşatmak amacıyla, köye "Kızderbent" adı verilmiştir. Bu isim, Türkçede "kız" ve "derbent" (geçit veya karakol) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Kızderbent, dört dağ arasında doğal bir geçitte yer alır ve Nikomedia Körfezi’ne dökülen Drakos Nehri bu bölgeden geçmektedir.

Seyyahların Gözü İle Kızderbent
1922 öncesi Kızderbent yerleşim düzeni ve Büyük Han

Geçmişte ipek böcekçiliğiyle ünlü olan Kızderbent, Bursa’ya olan yakınlığı sayesinde bölgenin ipek kozası ihtiyacını karşılamıştır. Ayrıca keten ve yün iplikten kumaş dokumacılığı da köyde önemli bir geçim kaynağı olmuştur.

Ancak Balkan Savaşları sırasında, 14 Eylül 1920'de köy yakılmış ve kalan halk, yaklaşık iki yıl boyunca Kios’taki bir Yunan kampında yaşamıştır. 1922 yılında gerçekleşen mübadeleyle, köyde yaşayan Rumlar Yunanistan’ın kuzeyine göç etmişlerdir.

Bu Yayına da Bakın

Yorumlar

Popüler Yayınlar