Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

Darova (Kechrokambos): Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerinde Bir Köyün Hikâyesi

Kızderbent'li mübadillerin 1924 öncesi yaşadığı yer Darova'sı 📜 Darova (Kechrokambos) – Tarihî Arşiv Kayıtlarıyla Bir Köyün İzleri Darova (Yunanca eski adıyla Kechrokambos – Κεχρόκαμπος ), Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde birçok belgede adı geçen önemli bir yerleşimdir. Suç kayıtlarından nüfus hareketlerine, mübadele yıllarına ve askerî görevlere kadar geniş bir yelpazede belgelerde yer almıştır. Hatta 1691 tarihli Osmanlı tahrir defterinde, bölge halkı “Evlad-ı Fatihan piyadeleri” olarak kaydedilmiştir. Darova, bugün adını belki sadece yerel haritalarda duyduğumuz bir köy olsa da, geçmişte Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait belgelerde sıkça yer almıştır. Suç kayıtlarından idarî yazışmalara, mübadele süreçlerinden askeri yerleştirmelere kadar birçok başlıkta karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde yer alan Osmanlı ve Cumhuriyet arşiv belgeleri ile 17. yüzyıldaki bir tahrir defterinden elde edilen bilgiler d...

Seyyahların Gözüyle Kızderbent: 19. Yüzyılda Bir Anadolu Köyü

Seyyahların Gözü İle Kızderbent
Seyyahların Gözü İle Kızderbent

19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Bursa Sancağı'nda yer alan Kızderbent, Küçük Asya'daki Bulgar yerleşimleri arasında yazılı kaynaklara geçmiş ilk köylerden biriydi. Köy, hem doğası hem de çalışkan halkı ile seyyahların ilgisini çekmişti.

1807 yılında İstanbul’a seyahat eden İtalyan gezgin Dr. Salvatori, Kızderbent hakkında şunları yazmıştır:

"İznik'e varmadan bir gün önce, sadece Bulgarların yaşadığı Kızderbent adlı bir köyde geceledik. Dini nedenlerle zulüm gören yedi Bulgar ailesi, evlerini terk edip bu dağlık ve vahşi coğrafyaya sığınmış. Aradan yaklaşık iki asır geçmiş, ama insan gayreti neler başaramaz ki! Bugün burada 150’ye yakın aile yaşıyor ve bol miktarda keten, ipek ve meyve üretiyorlar. Sabah erken saatlerde, İtalya'dakilere benzer bir makinede keten döven kadınları, neşeli yüzleriyle şarkılar söyleyerek çalışırken gördüm."

Aynı yıl, Fransız diplomat J. M. Tankoan da Ankara'ya giderken Kızderbent'e uğradı ve gözlemlerini şöyle aktardı:

"Körfezin kıyılarından iç kesimlere doğru ilerledikçe ortam ıssızlaşıyordu. Keys Derwent'e (Kızderbent) ulaştığımızda hoş bir sürprizle karşılaştık. Kadınlar yüzleri açık dolaşıyor, erkeklerin tavırları Asyalılardan farklıydı. Tuna kıyılarındaki kıyafetleriyle Slav dilini duyunca, buranın Bulgar kökenli bir köy olduğunu anladık. Köy halkı, yaklaşık bir asır önce, ülkelerinde bulamadıkları huzuru aramak için Asya’ya göç ettiklerini anlattı. Bugün evlerinde mutluluk ve huzur hâkim. Erkekler ve kadınlar, faydalı işlerle meşgul. Kadınların çoğu kenevir eğiriyor, mısır ve kenevir köyün başlıca ticaret ürünleri."
Seyyahların Gözü İle Kızderbent
Seyyahların Gözü İle Kızderbent

Bu köyün sakinleri Rum Ortodoks Hıristiyanlardı. Seyyahlar geldiğinde kıskançlık ya da şüphe ile karşılaşmadan, büyük bir misafirperverlikle ağırlanıyorlardı. Kadınlar yapılı ve güzeldi; erkeklerle olduğu kadar kadınlarla da rahatça konuşulabiliyordu.

1829 yılında bölgeye uğrayan İngiliz subay George Keppel, köyün yaklaşık 100 haneden oluştuğunu ve tamamının Bulgar kökenli olduğunu belirtmiştir. Halkın aktardığına göre Kızderbent, 18. yüzyıldan beri varlığını sürdürmekte ve Sadrazam tarafından saray mensuplarından birinin eşine hediye edilen 12 köyden biri olarak bilinmektedir. Daha sonra bu köyler birer birer Türklere satılmıştır.

Keppel, Bulgarların misafirperverliğinden çok etkilenmiş ve onları "topraklarının kiracıları" olarak tanımlamıştır. Ayrıca, halkın ağır vergiler ödemek zorunda kaldığını da vurgulamıştır. Bu gözlemler, Kızderbent'in 19. yüzyılda hem sosyal yapısı hem de üretim kapasitesiyle önemli bir köy olduğunu göstermektedir.

Kızderbent’in Tarihine Işık Tutan Seyahatnameler

Kızderbent hakkında yapılan bu gözlemler, yalnızca bir köyün tarihine değil, aynı zamanda Anadolu’nun etnik ve kültürel çeşitliliğine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Seyyahların notları, köyün misafirperverliğini, üretkenliğini ve huzurlu yaşam tarzını öne çıkarmaktadır.

Bu bilgiler, Kızderbent'in yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarih boyunca barındırdığı kültürel çeşitlilikle de keşfedilmeye değer olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu Yayına da Bakın

Yorumlar

Yorum Gönder

📝 Yorum Politikası:
Kişisel hakaret, argo ve siyasi içerikli yorumlar yayımlanmaz. Bu sayfalarda yer alan tüm yorumlar ziyaretçilere aittir. Yorumların içeriğinden, yorumu yazan kişiler sorumludur. Yorum yapan tüm kullanıcılar bu şartları kabul etmiş sayılır.

Popüler Yayınlar