Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

Darova (Kechrokambos): Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerinde Bir Köyün Hikâyesi

Kızderbent'li mübadillerin 1924 öncesi yaşadığı yer Darova'sı 📜 Darova (Kechrokambos) – Tarihî Arşiv Kayıtlarıyla Bir Köyün İzleri Darova (Yunanca eski adıyla Kechrokambos – Κεχρόκαμπος ), Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde birçok belgede adı geçen önemli bir yerleşimdir. Suç kayıtlarından nüfus hareketlerine, mübadele yıllarına ve askerî görevlere kadar geniş bir yelpazede belgelerde yer almıştır. Hatta 1691 tarihli Osmanlı tahrir defterinde, bölge halkı “Evlad-ı Fatihan piyadeleri” olarak kaydedilmiştir. Darova, bugün adını belki sadece yerel haritalarda duyduğumuz bir köy olsa da, geçmişte Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait belgelerde sıkça yer almıştır. Suç kayıtlarından idarî yazışmalara, mübadele süreçlerinden askeri yerleştirmelere kadar birçok başlıkta karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde yer alan Osmanlı ve Cumhuriyet arşiv belgeleri ile 17. yüzyıldaki bir tahrir defterinden elde edilen bilgiler d...

Kızderbent Sokaklarında Büyümek: Çocukluğumuzun İzleri

Kızderbent Sokakları ve Çocukluğumuz
Kızderbent Sokakları ve Çocukluğumuz

Bir yer düşünün... Toprağı sevgiyle yoğrulmuş, bitkileri şefkatle büyümüş, doğası içtenlikle kucaklamış. Kızderbent, işte böyle bir yer. Dağlarında kızılcıklar, ıhlamurlar, meşeler ve çeşit çeşit kuşlar, böcekler vardır. Bitkiler burada bir başka güzel açar, kuşlar sabahı neşeyle selamlar.

Benim çocukluğumun hafızası da bu doğayla örülü. Kızderbent'e dair pek çok ayrıntı hâlâ aklımda: Sokak aralarında koşturduğumuz günler, dere kenarında taş sektirdiğimiz öğleden sonralar, dağların eteklerinde koyun veya inek otlattığımız saatler...

Okulumuzun bahçesi de başka bir dünya gibiydi. Çam ağaçlarının gölgesinde yükselen okul binasının önünde, elimizde futbol topu, akşam ezanına kadar oyunlar oynardık. Oyun demişken, her birimizin farklı bir oyuncağı, farklı bir hikâyesi vardı. Rengarenk misketler, futbolcu kartları, saklambaç, seksek ve daha nicesi...

Çeşmelerimizin suyu bile bir başkaydı. Eğilip kana kana içerdik. Sanki su da çocukluğumuz kadar saf ve serin gelirdi. Mahalle aralarında maçlar yapardık, bisikletlerimizle yokuş aşağı rüzgârla yarışırdık. Eve sadece yemek saatinde dönerdik.

Hatırlıyor musunuz? Ev önlerinde halı yıkayan annelerin yanında yüzlerce genç grup grup volta atardı. Aşağı mahalle - yukarı mahalle arasında yapılan masum tartışmalar, bazen de oyunla sonuçlanan küçük kavgalar... Her sokağın, her köşe başının bir anısı vardı.

Kızderbent sokakları sadece taşlarla örülmüş değil; anılarla, kahkahalarla ve dostlukla örülmüş bir çocukluk diyarıydı. Şimdi o günleri düşündükçe, bir tebessüm beliriyor yüzümde. Çünkü biliyorum ki, bu sokaklar bizi büyüttü, bizi biz yaptı.

Bugünün Çocuklarına Not

Bugün, dijital dünyanın gölgesinde büyüyen çocuklar için belki bu hikâyeler uzak gelebilir. Ancak Kızderbent’in sokaklarında yaşanan o masum ve doğal çocukluk, zamanın ötesinde bir değere sahip. Belki şimdi aynı oyunlar oynanmıyor ama doğa hâlâ orada... Ağaçlar aynı kuşları çağırıyor, çeşmeler aynı serinliği sunuyor.

Unutmayalım: Bir köy sadece evlerden ibaret değildir; orada yaşanan çocukluklar, kurulan dostluklar ve saklanan anılarla var olur. Kızderbent’in sokakları hâlâ o hikâyeleri fısıldıyor. Dinlemeye niyet edenler için...

Bu Yayına da Bakın

Yorumlar

Popüler Yayınlar