Yeni Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Tarihle Yoğrulmuş Bir Köy: Kızderbent’in 1828’den Bugüne Serüveni
1828 yılında bölgemizi ziyaret eden, Rusya ordusunda albay olarak görev yapan Kont Serristori, Karamürsel yakınlarındaki Kızderbent köyü için şu gözlemi yapmıştır: Yaklaşık 150 yıl önce göç etmiş Bulgarların oluşturduğu 150 hanelik bir köy. Çalışkan ve zengin bir halk yaşıyor. Köyün çevresinde birçok çiftlik yer almakta.
Bir yıl sonra aynı köyde konaklayan George Thomas Kappel ise Kızderbent’i şu şekilde tanımlar: “Bir saat sonra Kızderbent’e vardık ve geceyi bir Bulgar’ın evinde rahat geçirdik. Ev sahibemiz, yaşına rağmen oldukça canlı ve neşeliydi. Kılavuzum olan yakışıklı Tatar’ın el şakalarına gönülden karşılık veriyordu.” Kızderbent ismini, içinde bulunduğu dağ geçidinden almaktadır.
O dönemlerde yaklaşık 100 haneden oluşan ve tamamı Bulgar olan Kızderbent, Osmanlı padişahı tarafından saraydaki hanımlardan birine armağan edilmiş 12 köyden biri olarak bilinir. Bu hanım köyleri, daha sonra bir Ermeni bankerine toptan devredilmiş, ardından da perakende olarak tekrar Türklere satılmıştır. Yeni sahipleri yerleşerek buranın ve diğer köylerin başlıca geçim kaynağı olan ipekçilikte faaliyet göstermeye başlamışlardır.
Mübadele öncesinde Karamürsel’de yoğun olarak Rumlar yaşamaktaydı. Ancak Yunan işgali sırasında Rumlar, Karamürsel’deki evleri yakıp yıkarak çeşitli taşkınlıklara girişmişlerdir. 1922’de Yunan ordusu Kocaeli’den çekilirken, Rumlar da Yunan ordusuyla birlikte Karamürsel’den ayrılmışlardır.
Rumların boşalttığı Kızderbent’e ise Yunanistan’ın Develi, Sarışaban, Selanik ve Darova bölgelerinden gelen 350 hane mübadil yerleştirilmiştir. Bu mübadiller, Kızderbent’in bugünkü kültürel dokusunun temelini oluşturmuş, köyün sosyal ve ekonomik hayatını şekillendirmiştir.
Günümüzde Kızderbent, hem tarihsel zenginliği hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir. Bölgede bulunan eski çiftlikler, tarihi evler ve doğa yürüyüşü yolları, ziyaretçiler için cazip noktalar olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca mübadil köylerinin kültürel mirasını yaşatmak adına çeşitli etkinlikler ve anma günleri düzenlenmektedir.
Kızderbent’i ziyaret edenler, sadece tarih değil, aynı zamanda geleneksel yaşam biçimini ve doğal yaşamın huzurunu deneyimleme fırsatı bulmaktadır. Bölgenin zengin geçmişi ve kültürel çeşitliliği, Kızderbent’i Türkiye’nin önemli kültür ve doğa turizmi destinasyonlarından biri haline getirmektedir.
Bu Yayına da Bakın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Popüler Yayınlar
Yıllar Sonra Bir Ziyaret Daha: Rum Torunları Kızderbent'te
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent’in Sessiz Tanıkları: Yaşlılarla Birlikte Kaybolan Köy Kültürü
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent'ten Yunanistan'a: Göç Eden Rumların Kültürel Mirası ve Unutulmayan Gelenekleri
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Osman Tekinbaş’ın Mübadil Yolculuğu: Darova’dan Kızderbent’e
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Mübadele Torunlarının Ziyareti: Kızderbent'te Ataların İzinde
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent’te Hereke İpek Halıları: Kadınların Emeğiyle Dokunan Sanat
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent’te Karla Kaplı Rotalarda Doğa Yürüyüşü
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent: Tarihin ve Doğanın Kucaklaştığı Vadi
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kocaeli Karamürsel’in Saklı Doğa Cenneti: Kızderbent Yürüyüş Rotası ve Şelale Keyfi
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Kızderbent’e Uzanan Zorunlu Göç: Hasan Akar’ın Ailesinin Darova’dan Anadolu’ya Yolculuğu
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
kızderbent ile ilgili çok değerli bilgiler elinize sağlık
YanıtlaSil