Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

Kızderbent Barajı’nda Baba–Oğuldan 20 Kiloluk Pullu Sazan Avı

Kızderbent Barajı’nda Baba–Oğuldan Unutulmaz Av: 1 Metre, 20 Kiloluk Pullu Sazan Kızderbent Barajı'nda 1 metre boyunda pullu sazan yakalayan Hakan Askay Kızderbent Barajı , zaman zaman tanıklık ettiği özel anlara bir yenisini daha ekledi. Doğayla iç içe, sessiz bir gece avında Hakan Askay ve oğlu Berkay Askay , yaklaşık 1 metre boyunda ve 20 kilogram ağırlığında pullu sazan yakalayarak unutulmaz bir ana imza attı. Gece Sessizliğinde Gelen Büyük Sürpriz Av, gece saatlerinde, baraj çevresinin neredeyse tamamen sessiz olduğu bir zamanda gerçekleşti. Alın lambalarının ışığında yapılan bu sabırlı bekleyiş, doğanın sunduğu nadir anlardan biriyle sonuçlandı. Suyun içinden yavaş yavaş yükselen dev pullu sazan, hem tecrübenin hem de sabrın karşılığı oldu. Baba ve oğulun birlikte verdiği mücadele, bu anı sadece bir balık avı olmaktan çıkararak nesiller arası bir doğa hatırasına dönüştürdü. Kızderbent Barajı ve Pullu Sazan Kızderbent Ba...

Kızderbent ve Trakatroukika: Dilsel ve Kültürel Bir Mozaik

Kızderbent ve Trakatroukika: Dilsel ve Kültürel Bir Mozaik
Kızderbent ve Trakatroukika: Dilsel ve Kültürel Bir Mozaik

Kocaeli'nin Kızderbent köyü, geçmişte Bitinya bölgesinde önemli bir konuma sahip olan çok kültürlü bir yerleşim birimiydi. Bu köyde konuşulan dil, Trakatroukika olarak adlandırılan Slav kökenli bir dil olup, zamanla Türkçe, Yunanca ve Arnavutça gibi çeşitli dillerden etkiler alarak zenginleşmiştir.

Trakatroukika’nın Dilsel Özellikleri

Trakatroukika, Slav dilleri ailesine mensup olmakla birlikte, kelime dağarcığında önemli ölçüde Türkçe unsurlar barındırmaktadır. Ancak bu etkiler, henüz dilbilgisel düzeyde bir karma dili tanımlayacak ölçüde değildir. Dilin temel yapısı hâlâ Slavcaya dayanır. Örneğin, 1-4 arasındaki sayılar hâlâ Slavca biçimde kullanılmaktadır. Bu durum, Türkçenin bölgede ticaret dili olarak kullanılmasıyla uyumludur.

Yunanca, Ermenice ve Arnavutça Etkiler

Trakatroukika’da birkaç Yunanca yemek terimi, “teşekkür ederim” ifadesi ve yer adları gibi ögeler yer alsa da, bu durum bölgede geniş çapta Yunanca konuşulduğu anlamına gelmez. Ermenice etkiler olduğuna dair bazı iddialar olsa da, bu konuda kanıta dayalı bir bulgu yoktur. Arnavutça etkiler ise sınırlıdır ve daha çok batıdan gelen göçlerle açıklanabilir.

Kızderbent’in Kuruluşu ve Coğrafi Konumu

Kızderbent, Osmanlı döneminde ticaret yollarını korumak amacıyla kurulmuş bir yerleşimdir. Bu nedenle köy uzun yıllar boyunca vergi muafiyeti gibi imtiyazlara sahipti. Yerleşimin tarihi 16. yüzyıla kadar uzanmakla birlikte, büyük göç dalgaları 18. yüzyılda yaşanmıştır. Köyün bulunduğu bölge, Osmanlı döneminde Balkanlar’dan gelen göçmenlerle sıklıkla iskan edilmiştir. Bu göçler sırasında gelen Slav halklar, Trakatroukika gibi melez dillerin oluşmasına katkıda bulunmuştur.

Kızderbent'in Etnik Yapısı ve İzolasyonu

19. yüzyıl seyyahlarının bazıları köyü tamamen Bulgar, bazıları ise tamamen Yunan olarak tanımlamıştır. Bu, dönemin siyasi ortamının etkisiyle yapılan kimliklendirme çabalarının çelişkili olduğunu gösterir. Ancak önemli olan, köyde Yunanca konuşan geniş bir nüfusun bulunmadığı ve Türkçeye doğru bir dilsel ve kültürel kaymanın zamanla gözlemlendiğidir.

Kültürel Asimilasyon: Türkçe ve Anadolu Etkisi

Trakatroukika konuşan halk, zaman içinde Türk kültürüne adapte olmuş, Türkçe şarkılar, halk oyunları ve yağlı güreş gibi uygulamalar benimsenmiştir. Bu kültürel değişimin, Türkçe konuşan Hristiyan toplulukların etkisiyle gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu durum, Osmanlı’da dil ve kültürün dini kimlikten bağımsız olarak nasıl etkileşimde bulunduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Kimlik Bunalımı ve 20. Yüzyıl Göçleri

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyıl başlarında yükselen milliyetçilik akımları, Kızderbentli Trakatroukidesler gibi Slavofon toplulukları bir kimlik seçimi yapmaya zorladı. Bazı gruplar Yunan kimliğine, bazıları ise Bulgar kimliğine yöneldi. Bu tercihler çoğunlukla bulundukları ülkeye göre şekillendi. 1922’de köyün yakılması sonrası çoğunluk Yunanistan’ın Batı Trakya ve Makedonya bölgelerine yerleşirken, daha küçük bir grup 1891’de Bulgaristan’a göç etmişti.

Trakatroukika'nın Kökenleri ve Benzer Dillerle İlişkisi

Yerli anlatımlara göre, Trakatroukika’nın Slav kökenli kısmı Ohri (bugünkü Kuzey Makedonya) bölgesine dayanır. Bu da dilin Bulgar-Makedon dil sürekliliği içinde yer aldığını, ancak tam olarak biriyle özdeşleşmediğini göstermektedir. Örneğin, su kelimesi Trakatroukika’da “odam”, Bulgarcada ise “voda”dır. Bu farklar, dilin özgün karakterini koruduğunu gösterir.

Bugün Trakatroukika ve Trakatroukides Kimliği

Trakatroukika günümüzde nesli tükenmek üzere olan bir dildir. Yalnızca orta yaşlı bireyler bazı kalıpları hatırlamakta; genç kuşaklar ise dili konuşamamakta ancak bazı sembolik ifadeleri tanımaktadır. Buna rağmen Trakatroukis kimliği yaşamaya devam etmektedir. Yunanistan’daki dans toplulukları ve kültürel dernekler, bu kültürü yaşatmaya çalışmaktadır. Trakatroukidesler, Polypetro ve Nikomidino gibi köylerde yerli Makedon Slavlarıyla iç içe yaşamaktadır.

Sonuç

Kızderbent'in tarihsel gelişimi, dilsel çeşitliliği ve kültürel kimliği, Osmanlı’dan günümüze çok katmanlı ve etkileşimli bir geçmişi yansıtmaktadır. Trakatroukika, sadece bir dil değil, aynı zamanda göç, adaptasyon ve kimlik arayışının somut bir göstergesidir. Bu zengin mozaik, Kızderbent’in Anadolu’daki benzersiz kültürel miraslarından biridir.

Bu Yayına da Bakın

Yorumlar

  1. Karıştırmayalım. Bu gün Kızderbentte yaşayanların tamamı 1924 de mübadele ile gelmişlerdir. geç kalınmış bir araştırma. Bu köyün ilk gelenlerinden duyduklarımız var. Şu an mevcut köyümüz halkının burada behsedilenlerle uzaktan yakından hiç bir ilgisi yoktur. Kim bu siteyi yönetiyorsa yaş itibarı ile en yaşlılardan bilen duyan ilk gelenlerin anlatımlarından duyulanlar bilinenler nedir bunlar önce araştırılsın. geçmişle yakın tarih karıştırılmasın. Köyümüzde 1924 mübadele ile gelenlerden öne çıkmış isim yapmış kişiler den balayın herkesin bildiği birşeyler vardır canlı tarih olanlarımız vardır. Ben ve benim gibi 70-80 e merdiven dayamış büyüklerden . 10-15 yaşlarımızda iken 60 70 yaşlarında büyüklerimizden duyduğumuz gerçekler var. Kızderbentin yaklaşık 100 yıl geriye canlı tarihini anlatacak insanlarımız var. Selanik Sarışaban nahiyesinin Darovası köünden nasıl hangi yollar ve güzergahlardan geçilerek son durak kızdernbente gelinmiş...Önceki yılların burada yaşayanları ile bizleri karıştırmayın. Bizim dilimizde şive bozukluğu olmasına rağmen temelde genel gerçek Türk dili ile konuşulan yanlış bir çok kelimeler unutuldu konuşulmaz oldu bu nedenle yanlış anlaşılmalara ve tarihe yanlış aksettirilmelere sebep olmayın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lütfü Özayapı. Ben yukarıdaki yazının sahibi olarak ismimi yazmadan paylaşmışım..

      Sil

Yorum Gönder

📝 Yorum Politikası:
Kişisel hakaret, argo ve siyasi içerikli yorumlar yayımlanmaz. Bu sayfalarda yer alan tüm yorumlar ziyaretçilere aittir. Yorumların içeriğinden, yorumu yazan kişiler sorumludur. Yorum yapan tüm kullanıcılar bu şartları kabul etmiş sayılır.

Popüler Yayınlar

Etiket Bulutu

Arşiv